Artwork

Контент предоставлен Kerem Önder. Весь контент подкастов, включая эпизоды, графику и описания подкастов, загружается и предоставляется непосредственно компанией Kerem Önder или ее партнером по платформе подкастов. Если вы считаете, что кто-то использует вашу работу, защищенную авторским правом, без вашего разрешения, вы можете выполнить процедуру, описанную здесь https://ru.player.fm/legal.
Player FM - приложение для подкастов
Работайте офлайн с приложением Player FM !

Abdülkadir Geylani Sohbetleri 12 / Kerem Önder

39:48
 
Поделиться
 

Manage episode 389958775 series 3233853
Контент предоставлен Kerem Önder. Весь контент подкастов, включая эпизоды, графику и описания подкастов, загружается и предоставляется непосредственно компанией Kerem Önder или ее партнером по платформе подкастов. Если вы считаете, что кто-то использует вашу работу, защищенную авторским правом, без вашего разрешения, вы можете выполнить процедуру, описанную здесь https://ru.player.fm/legal.

“Hakk'ı istiyorum, deyip başkasının peşinden koşan, isteğini iptal etmiş olur. Halk arasında dünyayı isteyen çoğaldı. Bu âlemin ötesini isteyen azdır. Tam ve doğru olarak Hakk'ı talep eden azdan daha azdır. Onların azlığı pahalı cevherin azlığından da ileridir. Her şey parçalanır ve tahlil edilirse, onların içinden belki bir tane çıkar. Her kabile o zatı kendine mal etmek ister. Onlar yer derinliğinde saklı olan değerli madene benzerler. Yeryüzünde onlar sultandır. Kulları ve bölgeleri onlar kucaklar. Onların hürmetine belâ kullara gelmez. Onların gönlü hoş olsun diye yağmur yağar. Sema onlar için bereket yağdırır. Yer onlar için nebat bitirir. Onlar bir çağlayan gibidir. İlk devirlerinde, bir dağdan öbürüne geçerler. Yerlerinde oturamazlar; coşar, taşarlar. Bir diyardan öbürüne; ondan da başka yana... Her nerede tanınacak olurlarsa hemen orayı bırakıp giderler. Bu durum onların devamlı hâlidir Tabiî, sebepsiz değildir; bu yaptıkları işle kötü şeylerin kendilerinden uzak durmasını temin ederler. Kalpleri çağlayan olur. Hak katından gelen askerler, onları muhafazası altına alır. Onların her biri Hakk tarafından esirgenir. Her çeşit ikramı görür; kötü şeylerden esirgenirler. Sonunda da halka gönderilirler. Yalnız kaldığın zaman, ülfetin kiminle. Tek olduğun zaman kim yoldaşın?.. Bunları iyi tanı; bilmiyorsan öğren. Yalan deme, sonra yüzüne vururlar. Yalancı, senin birlikte oturduğun kimse, şeytandır. Şeytanlıktan başka ne düşünebiliyorsun?.. Şahsî ve tabiî, sefil arzularından başka neyi biliyorsun ki?.. Düşündüğün dünyalık... Konuştukların hep insancıl şeytanlar ve kötü arkadaşlar, dedikodudan başka ne yaparsınız?.. Hep sağa sola söz atmakla meşgulsünüz. Yalan yere yemin etmekten kendinizi koruyunuz. Bu âdet, ülkeleri yıkar, harabeye çevirir. Malın bereketini götürür. Bunu âdet edinen, dâvasızlar ve dinsizler gibi olur. Yazık sana, yalan yeminle mal satmaktasın. İmanın çürüyor, haberin yok. Aklın bu durumu çabuk kavramıyor. Allah ismi üzerine yemin ediyorsun. Üzerine yemin etiğin şeyin değeri var mı ki? Şu ülken ve cümle cihan, o yüce isme nasıl karşılık olabilir?.. Bütün söylediklerin hata ile dolu. - Şu, şundan iyidir, derken bir de yalancı şahitlik yükleniyorsun. Bu, doğruca iflâstır. Halbuki kendini doğru sanıyorsun. Yakında gözlerine körlük gelir. Yerinden kalkamaz, kötürüm olursun. Ey dünya ile uğraşan, yakında hüsran başlıyor. Pişman olacaksın. Bu pişmanlık, önce dünyada başlayacak. Sonra öbür âlemde... Burada birse, öbür âlemde birkaç... Her şeyin kaybolur. Utanırsın. Utanırsın ve nihayet iflâs fermanını alır gidersin. Öbür âlem başlamadan nefsini hesaba çek. Allah'ın hilmine aldanma. O'nun kerem sofrası seni azdırmasın. O’nun hilmi ve keremi seni kapladı. Onun, yâni verilen nimetin hakikî mânasını ve niçin verildiğini öğrenmedin. Kötülük üzere kaldın. İsyan, hata, zulüm, aldı yürüdü. İsyan, küfrün habercisidir. Evvelâ Hakk'a isyan, peşinden küfür gelir. Nasıl ki, ateşli hastalık da ölümün habercisidir. Hayat parlak devam eder. Peşinden sıcak hastalık; hararet kırkı aşar, sonra ölüm... Ölmeden önce dön. Ölüm meleği gelmeden hatalarına pişman ol. Gençler! Tevbe ediniz. Hak Aziz ve Celildir. O’nun kuvvetini görmüyorsunuz; halbuki O, her an sizi tecrübe etmekte ve ayılmanız için size ufak yollu belâlar göndermekte... Bu, tevbe etmeniz ve O'na dönmeniz içindir. Halbuki aklınızı başınıza almıyor, hata üzerinde ısrar ediyorsunuz. İptilâ (düşkünlük) bir imtihandır; herkese nasib olmaz. Herkes iptilânın neden ve nereden geldiğini fark edemez, ancak binde bir kişi anlar. Anlayınca Hakk’a döner. İptilâ, zamanımızda yanlış anlaşılıyor gibi. Hataları yapanlara da mübtelâ diyorlar. Bu yanlıştır. Bu büyük bir hata sayılır. Meselâ: Yalan söylemeye alışık olanlar için mübtelâ denir mi? Büyük girdabın içine yuvarlanmış, felâket çukuruna düşmüş denir. İptilâ insanı ayıktırmak için gelir. Anlayan için iyi olur. Yalan gibi kötü itiyat, felâket getirir. Nimet ve iyilik getirmez. Derece artırıp şerefli kılmaz.

  continue reading

483 эпизодов

Artwork
iconПоделиться
 
Manage episode 389958775 series 3233853
Контент предоставлен Kerem Önder. Весь контент подкастов, включая эпизоды, графику и описания подкастов, загружается и предоставляется непосредственно компанией Kerem Önder или ее партнером по платформе подкастов. Если вы считаете, что кто-то использует вашу работу, защищенную авторским правом, без вашего разрешения, вы можете выполнить процедуру, описанную здесь https://ru.player.fm/legal.

“Hakk'ı istiyorum, deyip başkasının peşinden koşan, isteğini iptal etmiş olur. Halk arasında dünyayı isteyen çoğaldı. Bu âlemin ötesini isteyen azdır. Tam ve doğru olarak Hakk'ı talep eden azdan daha azdır. Onların azlığı pahalı cevherin azlığından da ileridir. Her şey parçalanır ve tahlil edilirse, onların içinden belki bir tane çıkar. Her kabile o zatı kendine mal etmek ister. Onlar yer derinliğinde saklı olan değerli madene benzerler. Yeryüzünde onlar sultandır. Kulları ve bölgeleri onlar kucaklar. Onların hürmetine belâ kullara gelmez. Onların gönlü hoş olsun diye yağmur yağar. Sema onlar için bereket yağdırır. Yer onlar için nebat bitirir. Onlar bir çağlayan gibidir. İlk devirlerinde, bir dağdan öbürüne geçerler. Yerlerinde oturamazlar; coşar, taşarlar. Bir diyardan öbürüne; ondan da başka yana... Her nerede tanınacak olurlarsa hemen orayı bırakıp giderler. Bu durum onların devamlı hâlidir Tabiî, sebepsiz değildir; bu yaptıkları işle kötü şeylerin kendilerinden uzak durmasını temin ederler. Kalpleri çağlayan olur. Hak katından gelen askerler, onları muhafazası altına alır. Onların her biri Hakk tarafından esirgenir. Her çeşit ikramı görür; kötü şeylerden esirgenirler. Sonunda da halka gönderilirler. Yalnız kaldığın zaman, ülfetin kiminle. Tek olduğun zaman kim yoldaşın?.. Bunları iyi tanı; bilmiyorsan öğren. Yalan deme, sonra yüzüne vururlar. Yalancı, senin birlikte oturduğun kimse, şeytandır. Şeytanlıktan başka ne düşünebiliyorsun?.. Şahsî ve tabiî, sefil arzularından başka neyi biliyorsun ki?.. Düşündüğün dünyalık... Konuştukların hep insancıl şeytanlar ve kötü arkadaşlar, dedikodudan başka ne yaparsınız?.. Hep sağa sola söz atmakla meşgulsünüz. Yalan yere yemin etmekten kendinizi koruyunuz. Bu âdet, ülkeleri yıkar, harabeye çevirir. Malın bereketini götürür. Bunu âdet edinen, dâvasızlar ve dinsizler gibi olur. Yazık sana, yalan yeminle mal satmaktasın. İmanın çürüyor, haberin yok. Aklın bu durumu çabuk kavramıyor. Allah ismi üzerine yemin ediyorsun. Üzerine yemin etiğin şeyin değeri var mı ki? Şu ülken ve cümle cihan, o yüce isme nasıl karşılık olabilir?.. Bütün söylediklerin hata ile dolu. - Şu, şundan iyidir, derken bir de yalancı şahitlik yükleniyorsun. Bu, doğruca iflâstır. Halbuki kendini doğru sanıyorsun. Yakında gözlerine körlük gelir. Yerinden kalkamaz, kötürüm olursun. Ey dünya ile uğraşan, yakında hüsran başlıyor. Pişman olacaksın. Bu pişmanlık, önce dünyada başlayacak. Sonra öbür âlemde... Burada birse, öbür âlemde birkaç... Her şeyin kaybolur. Utanırsın. Utanırsın ve nihayet iflâs fermanını alır gidersin. Öbür âlem başlamadan nefsini hesaba çek. Allah'ın hilmine aldanma. O'nun kerem sofrası seni azdırmasın. O’nun hilmi ve keremi seni kapladı. Onun, yâni verilen nimetin hakikî mânasını ve niçin verildiğini öğrenmedin. Kötülük üzere kaldın. İsyan, hata, zulüm, aldı yürüdü. İsyan, küfrün habercisidir. Evvelâ Hakk'a isyan, peşinden küfür gelir. Nasıl ki, ateşli hastalık da ölümün habercisidir. Hayat parlak devam eder. Peşinden sıcak hastalık; hararet kırkı aşar, sonra ölüm... Ölmeden önce dön. Ölüm meleği gelmeden hatalarına pişman ol. Gençler! Tevbe ediniz. Hak Aziz ve Celildir. O’nun kuvvetini görmüyorsunuz; halbuki O, her an sizi tecrübe etmekte ve ayılmanız için size ufak yollu belâlar göndermekte... Bu, tevbe etmeniz ve O'na dönmeniz içindir. Halbuki aklınızı başınıza almıyor, hata üzerinde ısrar ediyorsunuz. İptilâ (düşkünlük) bir imtihandır; herkese nasib olmaz. Herkes iptilânın neden ve nereden geldiğini fark edemez, ancak binde bir kişi anlar. Anlayınca Hakk’a döner. İptilâ, zamanımızda yanlış anlaşılıyor gibi. Hataları yapanlara da mübtelâ diyorlar. Bu yanlıştır. Bu büyük bir hata sayılır. Meselâ: Yalan söylemeye alışık olanlar için mübtelâ denir mi? Büyük girdabın içine yuvarlanmış, felâket çukuruna düşmüş denir. İptilâ insanı ayıktırmak için gelir. Anlayan için iyi olur. Yalan gibi kötü itiyat, felâket getirir. Nimet ve iyilik getirmez. Derece artırıp şerefli kılmaz.

  continue reading

483 эпизодов

All episodes

×
 
Loading …

Добро пожаловать в Player FM!

Player FM сканирует Интернет в поисках высококачественных подкастов, чтобы вы могли наслаждаться ими прямо сейчас. Это лучшее приложение для подкастов, которое работает на Android, iPhone и веб-странице. Зарегистрируйтесь, чтобы синхронизировать подписки на разных устройствах.

 

Краткое руководство