İSLÂM’DA ANA-BABA HAKKININ ÖNEMİ - 23 OCAK 2025 - MEVLANA TAKVİMİ
Manage episode 462650278 series 2542707
İslâm ana-baba haklarına son derece önem vermektedir. Nebi (s.a.v.) Efendimiz babanın hakkının, eğer baba düşman eline esir düşerde evlâdı onun fidyesini ödeyip esaretten kurtarırsa ödenebileceğini beyân buyurmuşlardır. Bunun yanında annenin hakkının ödeneceğine dair hiçbir bilgi yoktur. Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) sahabelerinden birini, sırtında bir kadın ile Kâbe’yi tavâf ederken görüyor. Sahabe tavâfı bitirince Resûlullâh (s.a.v.) kendisini çağırtıyor ve “O sırtında tavâf ettirdiğin kadın kimdi?” diye soruyor. Sahabe “Anamdı ya Resûlullâh.” deyince Efendimiz (s.a.v.) “Peki hakkını ödemiş oldun mu?” diye suâl ediyor. Sahabe “Vallâhi Ya Resûlullâh, ben ödeşmek için yapmadım. Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)’in rızâsı için yaptım. Ödeşip ödeşmediğimi siz bilirsiniz.” diye cevap veriyor. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) Efendimiz: “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki şu yaptırdığın tavâf onun karnında attığın bir tekmenin karşılığı değildir.” buyurmuşlardır. Yani anne hakkının ödenmesi mümkün değildir. Resûlullâh (s.a.v) “Anne-babasını razı ederek sabahlayan kimse için cennette iki kapı açılır. Aynı şekilde onları razı ederek akşamlayan kimse için de böylesi vardır. Eğer birini razı ederse, bir kapı açılır. Kendisine zulmetseler de, zulmetseler de, zulmetseler de onları razı etmeye çalışmalıdır. Kim anne-babasını kızdırdığı hâlde sabahlarsa ona da cehennemde iki kapı açılır. Onları kızdırarak akşamladığı zaman da yine kendisi için cehennemde iki kapı açılır. Eğer birini kızdırırsa bir kapı açılır. Kendisine zulmetseler de, zulmetseler de, zulmetseler de durum değişmez.” (Beyhâkî) buyurmuşlardır. (Ömer Muhammed Öztürk, Sohbetler-2, s.98-101)
1900 эпизодов